15 Ağustos 2011 Pazartesi

Roma-1.Gün "Geldik mi?"


Temmuzun 4'ü. Yaklaşık dört ay öncesinden, Pegasus'un bir kampanyasından hayli uygun fiyata aldığım biletlerle, Roma-Fiumicino havaalanına gitme telaşındayız.Sırt çantamı sürekli takıp çıkarıyorum,ağır mı oldu,ne çıkarsam ya da ne koysam,bir şey unuttum mu gibi klasik son dakika sorularını kendime sorduktan sonra, artık gitme vakti geldi diyip Sabiha Gökçen Havaalanı'nın yolunu tuttuk.Şimdi bazı interrailcıların savunduğunun aksine, ben yolculuğu uçakla başlatmanın daha mantıklı olduğunu düşünüyordum.Çünkü bu sayede hem tren biletimi ayın 7'sinde başlatabildim - bu da fazladan 3 gün demek oldu-hem de bu yıl zaten Yunanistan üzerinden yapılan tren seyahatleri sorunlu olduğu için (malum krizdeler vs.) bu yol en uygun olanıydı.
Havaalanına en erken gidenlerden olarak heyecanımızı gizlemeyemedik. Elimde sürekli sadece ilk gün için yer ayırttığımız kamp bölgesi ile ilgili rezervasyon çıktısı,Fiumicino havaalanından kaldırdıkları servislerin saatlerini kontrol edip duruyordum.İlk gün sırf servisleri var diye burdan yer ayırtmıştım(Country Club Castelfusano).Yaklaşık 2 saat sonra Romadaydık.Pasaport kontrolünde yüzüme bile bakılmadan damgam basıldı (fotoğrafım eski diye gitmeden önce pasaportumu yenilemiştim,gereksizmiş) ve sırt çantalarımızı aldıktan sonra kamp görevlilerinin bekleyeceği buluşma noktasına gittik.Yaklaşık yarım saat bekledik ama ne gelen var ne giden.Verdikleri saatte geçmek üzereydi ve ben iner inmez aksilikler başladı diye kendi kendimi yıldırma politikasına girdim! Baktık gelen yok,kendimiz gitmenin yolunu öğrendik ve dışarı çıktık.O sırada ablam turuncu tişörtlü kamp görevlilerinden birini gördü ve sevinçle kızın yanına gittik.Ben o sevinçle kıza söylenen yerde beklediğimizi,ama onların neden dışarıda beklediğini sorarken kız gülerek "Türk müsün?" dedi ve dakikasında tanıştığımız ilk insan kamp bölgesinde çalışan tek Türk kızı oldu.Birden kendimi yıldırma politikasından vazgeçip,her şeyin bir şekilde yoluna gireceğine dair içimde beslediğim Pollyanna insanına geri döndüm.Sohbet,muhabbet kamp bölgesine vardık.Check-in yaparken İtalyan aksanlı İngilizceyi çözmeye ve bastırarak söyledikleri "t"leri görmezden gelerek,konuştuklarını anlamaya çalıştım.Hava beklediğimiz gibi yapış yapış sıcak değildi.Eşyalarımızı bırakıp, gidelim bakalım şu "Colosseum"ya büyük müymüş (!) diyerek,trenimsi-metrolarına bindik (hem alttan hem üstten gidiyordu).Hemen görkemli Kolezyumun önüne çıktık ve evet Roma'ya gerçekten geldiğimizi idrak ettik.Akşam 7'ye geldiği için giriş yoktu, o yüzden Piazza Venezia meydanına doğru yürümeye başladık.Yol üzerinde İtalya kralının sarayını gördük ve ilk kazık sularımızı almak durumunda kaldık,çünkü kesinlikle market ya da benzeri bir yer yoktu.Varsa yoksa seyyar yiyecek-içecek arabaları.Sonradan zaten Roma'daki her çeşmeden su içilebildiğini öğrenip,biz de bu geleneği bozmayıp,ortama ayak uydurduk (ha evian ha çeşme suyu).Yürürken yine tanıştığımız ikinci insan da bir Türk oldu ve ilk günümüzde Roma bize çok misafirperver davrandı. İlk günden kendimize "kıyak" geçip Kolezyuma karşı bir restoranta oturduk ve sebzeli pizza yedik.Tadı güzel,porsiyonlar büyüktü.O günü sonradan çok özleyecektik.
Yaya geçidi kavramının mantığını ülkemde pek anlayamamış bir insan olarak,ilk günün şaşkınlığını ciddi anlamda her motorlu taşıtın yaya geçitlerinde durmasıyla yaşadım.O kadar hoşuma gitti ki; alabildiğine geniş,ışıksız yollardan sürekli karşıya geçmek istedim.
Akşam artık kamp bölgesine doğru yol aldık, oda arkadaşlarımız sessiz, sakin kızlardı.İlk günden kendimizi yorduğumuzdan,farklı bir yerde yattığımı yadırgamadan uyudum(Gerçi kamp bölgesinde sabaha kadar müzik sesi hiç kesilmedi).
KISA KISA:Piazza Venezia meydanı merkezi bir yer,pahalı,ara sokaklarda güzel cafeler var,Kolezyumun Termini İstasyonuna doğru olan yönündeki ara sokaklar sevimli veee marketler var.

3 yorum:

  1. Collesium karşısındaki restoranda ben de pizza yemiştim ikinci gidişimde :) Ahh ahh.. Bella Roma!

    YanıtlaSil
  2. interrail günlüğünün devamını bekliyorum:)

    YanıtlaSil
  3. teşekkürler Deniz,yazcam inşallah ama çok ayrıntıya giriyorum sanırım,o yüzden törpülemeye çalışıyorum.

    YanıtlaSil